Tür: Aksiyon, Fantastik, Komedi, Doğaüstü Güçler, Shounen
1. Sezon
Bölüm: 51
Yıl: 2008 - 2009
2. Sezon (Soul Eater
NOT!)
Bölüm: 12
Yıl: 2014
Konusu:
Animemiz genel olarak Ölüm Şehri‘nde Shinigami Teknik Okulu
isimli silah teknisyenleri yetiştiren bir okulda geçiyor. Bu okulun başında ise
Shinigami(Ölüm Tanrısı) bulunuyor. İsminin şinigami olduğuna bakmayın kendisi
oldukça sıcakkanlı bir varlık. Bu okuldaki öğrencilerin herbiri birer
teknisyendir ve hepsinin birer silahı vardır. Silahlar da aslında tıpkı
teknisyenler gibi birer insandır, ancak savaş esnasında silaha dönüşebilme
yeteneğine sahiplerdir. Okulun asıl amacı insan ruhlarının Kishin Yumurtası‘na
dönüşmesini engellemek ve dönüşüm geçirenleri yok etmek. Teknisyenlerin amacı
99 kishin ruhu(kötü ruh) ve 1 cadı ruhu toplamaktır. Bunu başaran teknisyenin
silahı bir "Death Scythe"a (Ölüm Tırpanı) dönüşecektir. Ölüm tırpanı
en güçlü silah olup Shinigami tarafından kullanılabilmektedir. Ve böylece teknisyenlerin
de güçlü birer savaşçı olması sağlanarak kötü güçlere karşı güç kazanmış
olurlar. Ancak bu ruhları toplamak sanıldığı kadar kolay değildir. Bu sırada
karşılarına çıkan düşmanlar da işlerini kesinlikle kolaylaştırmayacaktır.
Not: Soul Eater'ın iki versiyonu bulunmaktaydı: Pazartesi günleri yayınlanan normal versiyonu ve Perşembe geceleri yayınlanan "Late Show" versiyonu. "Late Show" versiyonunda bölüm aralarında ve gelecek bölümlerin öngösteriminde bazı ekstra sahneler eklenmişti ancak serinin ana bölümü normal versiyona göre hiçbir farklılık içermiyordu. Seri, 30 Eylül 2010'dan itibaren yeni açılış ve kapanış parçalarıyla, Soul Eater: Repeat Show adı altında TV Tokyo tarafından tekrar yayınlandı.
Ayrıca serinin 2014 yılında Soul Eater NOT! adında 12
bölümlük bir yan serisi de yayınlanmıştır.
Soul Eater NOT!
"Soul Eater" animesinin yan hikayesi olup Tsugumi
Harudori ve onun iki "Usta" arkadaşı, Meme Tatane ve Anya Hepburn
adlı karakterlerin hikayelerini anlatmaktadır. Bu üç karakter Shibusen'de NOT(
Kolay Yenilen Hedef) adlı sınıfta, kendi güçlerini kontrol etmek ve normal
yaşamlarını sorunsuz şekilde sürdürebilmek için okurken, diğer yandan EAT (Özel
Yetenekler) sınıfındakilerin karşısında zorlu mücadeleler verirler.
Ana karakterlerimiz
Maka Albarn, Black Star ve Death The Kid olmak üzere üç tanedir. Tabi bir de
bunların silahları var. Maka'nın silahı Soul, Black Star'ın silahı Tsubaki ve
Kid'in silahları Elizabeth ve Patricia da yan karakterlerimiz. Savaş sırasında
ruh dalga boylarını eşitleyebilen partnerler daha fazla güçlü oluyorlar. Hepsinin
amacı aynı, yani silahlarını ölüm tırpanına dönüştürebilmek.
Serinin asıl konusu
kishin ruhlarını toplamak olmasına rağmen ilerleyen bölümlerde bu konu tamamen
değişiyor. Öyle ki, bir süre sonra kimsenin bu kishin ruhu toplama olayıyla
ilgilendiği olmuyor. Toplamak dediğime bakmayın siz, aslında yendikleri
kişilerin ruhlarını yiyiyorlar. Bu şekilde 99 kishin ruhu ve 1 cadı ruhu yiyen
silah ölüm tırpanına dönüşüyor. Ölüm tırpanlarının sayısı oldukça az ve en ufak
bir hatada en baştan ruhları toplamak zorunda kalıyorlar. Aslında seri bundan
çok farklı bir şekilde gelişiyor. Serinin ortalarına doğru asıl konu ortaya
çıkıyor. Ama spoiler olacağı için ve heyecanı kaçmasın diye bundan bahsetmicem.
Animenin ilk 15 bölümü
falan çok riskli, yani her an izlemekten vazgeçebilirsiniz ama size tavsiyem
izlemeye devam edin, çünkü ilerleyen bölümlerde konu daha da ilginçleşiyor.
Senaryo dolu dolu
yazılmış ve dolu dolu yaşıyorsunuz olayı, bölümlerin nasıl bittiğini
anlamıyorsunuz. Çok hızlı bir şekilde akıp gidiyor bölümler. Komedi olsun,
aksiyon olsun akıp gidiyor. Harika komedi sahneleri var, gülmeniz garanti yani.
Ayrıca sıradan shounen animelerdeki tek esas oğlanlı adam dövmece yok seride (3
karaktere paylaştırılmış).
Animenin ilk üç
bölümünde anakarakterler tanıtılıyor. İlk bölümde Maka ve Soul, ikinci bölümde
Black Star ve Tsubaki ve üçüncü bölümde de Kid ile partnerleri kısaca Liz ve
Patty'nin maceralarına tanık oluyoruz. Bu şekilde karakterleri tanımış
oluyoruz.
Animenin güzel yanlarından
biri; çizimleri son derece iyi ve özgün. Özellikle savaş sahneleri çok güzel
aktarılmış. Mükemmel aksiyon sahnelerine sahip. Çizimlerin kalitesiyle farkını
gösteriyor. Animenin EN güzel yanı ise çok garip kişiliklere sahip
karakterleridir bence. Hem hayran bırakan hem gülmekten öldüren, birbirinden
ilginç, orjinal ve eğlenceli karakterlere sahip.
Karakter tasarımları
özellikle çok başarılı olan animede her karakterin kendine özgü bir davranış
biçimi var ve kısa sürede karakterlere alışabiliyorsunuz. Kısaca tanımlamak
gerekirse;
Maka, hırslı ve başarılı
bir öğrenci olmasına rağmen yeteri kadar güçlü biri değildir ve bu yüzden zaman
zaman kendi hırsının kurbanı oluyor. Ve arkadaşları için her şeyi göze
alabilecek bir kızdır.
Black Star, tamamıyla havalı
ve kendini beğenmiş bir karakter. İlk başlarda kendisine uyuz olabilirsiniz
ancak zamanla artık kişiliğini benimsiyorsunuz. Ayrıca ütopik bir isteği var. "Tanrıdan
daha üstün olmak?".
Death The Kid, kesinlikle izlediğim animeler içinde en orjinal olanlarından biri. Kendisi simetri hastasıdır ve bu hastalığı savaşlarda başına bela olmaktadır. Partner olarak iki kızkardeşe sahip olan Kid özellikle savaş öncesi poz verirken simetriye dikkat eder ve tabiki savaş esnasında da simetriyi bozacak herhangi bir şey olursa tamamen kontrolden çıkar. Sırf bu simetri takıntısı yüzünden iki silaha sahip, tabi bunlar kardeş olan Liz ve Patty ama Kid'in şansına bu iki kızkardeş birbirinden çok farklı, her konuda, yani hiçbir şekilde simetrik değiller ^o^;; bu da bizim oğlanı mahvediyor tabii :D Kid'in başka bir özelliği de Shinigami'nin oğlu olmasıdır. Yani kendisi aslında bir Shinigami‘dir ama Black Star ve Maka‘yı zor bir durumda görünce gaza gelip okula kaydolur.
Silahlara gelince;
Soul, animenin ismini
aldığı kişi olmasına rağmen seride çokta öne çıkan bir karakter değildir. Piyano
çalmayı sever ve sık sık "cool" kelimesini kullanır.
Tsubasaki, sessiz bir
kişiliğe sahiptir. Son derece güçlü bir silahtır. Birden fazla silaha
dönüşebildiğini biliyoruz. Black Star'ın silahı olmak gerçekten de takdir
edilmeli, çünkü 24 saat kendini öven bir adamla beraber olmak zor olsa gerek. Ayrıca
Tsubasaki son derece güçlü bir suikast silahı olmasına rağmen, Black Star vurdumduymaz
bir tip ve bu savaş sırasında sıkıntıya yol açıyor.
Liz, Kid'in iki
partnerinden biridir ve karanlık, kasvetli ortamlardan hiç haz etmez ayrıca
hayalet hikayelerinden çok korkar. Patty
,Kid'in bir diğer partneridir. Kendisi bildiğiniz saftır. En ummadık yerlerde
güler ve garip diye tabir edilebilecek karakterlerdendir.
Anime komik sahnelerde
gerçekten güldürüyor. İlk başta sinir bozucu gelen Black Star bir süre sonra
tatlı şamatacıya dönüşüyor. Ben Black Star'ın hayranı oldum resmen. Başta
süerekli bağırması falan sinir bozucu gelmişti biraz ama sonradan en sevdiğim
karaktere dönüştü. Hastası oldum. Onun o enerjisi, şapşallığı, konuşması beni
benden aldı, kendini beğenmişliği bile sevimli gelmeye başlıyor bir zaman sonra
:D Serinin modunu yükselten bir tip. En sevdiğim diğer karakter ise Death the Kid.
Seride en çok hoşuma giden olay simetri hastalığı olan bir karakterin
yaratılmış olmasıydı. Black Star'ın salaklıkları ve Kid'in simetri hastalığı
sonucu ortaya çıkan espiriler beni en çok güldürenlerdi :D Serinin en büyük artıları
Black Star ve Death the Kid'dir, NET! Ha bi de Maka'yı seslendiren seiyuu'dan bahsetmezsem
olmaz, sesine bayıldım resmen, özellikle haykırdığı yerlerde, bir insan nasıl o
şekilde çığlık atabilir?! Efsane iyi.
Animenin kötü yanları
da var tabii. İlk olarak değinmek istediğim, animenin içinden olmasa da, ikinci
sezon diye geçen yan hikaye olan Soul Eater NOT bölümleri. İlk sezondan aşırı
farklı ve bağımsız, sanki bambaşka bir anime gibi, hiçbir güzel yanını bulamadım.
Aşırı kötüydü bence. Hiç yapmasalarmış daha iyi olurmuş.
Başka bir kötü yanı
ise mesela luzumsuz karakterler de vardı. Hele Excalibur karakteri rezalet kötüydü
bence. Excalibur kısımları aşırı sıkıcıydı, bitsin diye can atıyordum. Komik de
değildi, eğlenceli de değildi, animeyi aşağıya çeken bir karakter bana göre.
Animenin en kötü yanı
ise finali. Bence hiç tatmin edici olmayan finali yüzünden kötü etkilenmiş bir
anime. Finali iyi olsaydı en iyiler arasına net girerdi ama ordan baya
kaybediyor. Ama yine de, finali kötü olsa da izlenmeyi hak ediyor bence, en azından
sırf şu harika karakterleri için bile izlenir.
Sonuç olarak, bence kesinlikle
artıları eksilerinden fazla. Alışılmışın dışında olan tarzıyla, karakterleriyle
sıkmadan izletiyor. Gerek kendine
has çizimleri, gerekse güzel konusu ile heyecanlı, aksiyonlu ve sıkmayan bir
anime ve izlemenizi tavsiye derim. Az dram, bol komedi, bol aksiyon diyenlere
ilaç gibi gelecek anime.
_______________________________________________________________
Kaynak: turkanime.net, tsubasaugur.blogspot.com;
figurex.net; otakuturk.net
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder